Acı ve zulmün gölgesinde bayram

Dünyanın birçok bölgesinde yaşanan savaşlar ve krizler insanların yaşam haklarını ellerinden alıyor. Savaşlar nedeniyle sevdiklerini, evlerini ve vatanlarını kaybeden binlerce insan bu bayramı yine buruk bir şekilde karşıladı. Yemen, Sudan ve Gazze’nin mağdur insanları yaşadıkları zorlu günleri Yeni Şafak’a anlattı.

HUZUR İÇİNDE YAŞAMAK İSTİYORUM

Yıllardır iç savaşın pençesinde kıvranan Yemen halkı, açlık sınırının altında hayatta kalmaya çalışıyor. 19 yaşındaki Lemya Şamiri de onlardan biri. Babasının Husi milisleri tarafından vahşice katledildiğini anlatan Şamiri, “Yıllar geçti, evimizin direği olan babamın kokusunu her şeyini çok özledim. Benim, annemin, kız kardeşimin ve benden küçük erkek kardeşimin hayatı tamamen değişti, babamı öldürdükten sonra hiçbir şeyin tadı kalmadı. Bayramlar gelip geçiyor ve biz hep hüzünle bayramı karşılıyoruz. Husi milislerin ülkemizde senelerdir oluşturduğu savaş ortamı nedeniyle bayramlardan keyif almıyoruz. Bu duyguları yaşayan sadece ben değilim herkes bu şekilde hissediyor. Dünyada artık barışın olmasını ve huzur içinde yaşamayı istiyorum” ifadelerini kullandı.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Meslek Yüksek Okulu Müdürü olan Sudanlı Yunus Ahmed ise ülkesindeki durumu şöyle anlattı: “Sudan’da kardeş kardeşi öldürüyor. Savaşın şiddeti arttıkça yoksulluk, açlık ve ölüm de artıyor. İç savaş çıkınca ülke içinde dost-düşman ayrımı yapamıyorsunuz, insanlar korkuyor.” İç savaş nedeniyle kıyameti yaşadıklarını söyleyen Ahmed, “Sudan’da çok ciddi boyutta insani kriz var, bu şartlarda bayram oldukça hüzünlü geçiyor. 4’üncü kez bayramı savaş ortamında karşılıyoruz. Bayramın tadı yok, önceki bayramlarda insanlar birbirlerini ziyaret ederlerdi, aldıkları kurbanlık hayvanları bahçelerine bağlarlardı ama hiçbir şey eskisi gibi değil” şeklinde konuştu.

ZORLUKLAR KATLANARAK BÜYÜYOR

Aylardır terörist İsrail devletinin saldırıları altında yaşam mücadelesi verilen Gazze’de de, bombaların gölgesinde bir bayram daha karşılanıyor. Gazzeli Diş Hekimi Halil Ağa, “250 günü aşkın süredir kayıp veriyoruz. Akrabalarım, dostlarım, komşularım, hatıralarım her şey elimizden kayıp gitti. Güvenli bir yer aramak için evimizi terk etmek zorunda kaldığımız gün benim için en zor gündü. Kuzeyden Han Yunus’a geldiğimizde küçücük bir odada kaldık 35 kişi aynı tuvaleti kullandık. 8 aydır yaşadığımız zorluklar katlanarak büyüyor. Bu şartlarda bayram bizim için acılar ve hüzünle dolu geçiyor. Eskiden günler öncesinden hazırlık yaptığımız bayramlar, şimdi ‘Acaba hayatta kalabilir miyiz’ diye düşüncelerle geçiyor” diye konuştu.